Görülme sıklığı giderek artan kanser milyonlarca insanı etkiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Yeşim Yıldırım, “Araştırmalar bu yaş grubunda meme, kolon, endometriyum, pankreas ve karaciğer kanserinde artış olduğunu gösteriyor. Bu artışın nedenleri arasında; “Hareketsiz yaşam tarzı, çocukluk çağı obezitesi, şekerli ve gazlı içecek tüketimi, işlenmiş et ürünleriyle beslenme ve tip 2 diyabet bunların başında geliyor” dedi.
Bilimsel araştırmalar, dünya çapında 50 yaş altı kişilerde kanser görülme sıklığının son 30 yılda yaklaşık yüzde 80 arttığını gösteriyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr., bu artışın arkasında büyük ölçüde hareketsiz yaşam ve kötü beslenme alışkanlıklarının yattığını açıklıyor. Dr. Yeşim Yıldırım, “Gençlerde kansere yakalanma riskini azaltmak için; “Onlara daha aktif olmalarını, ekran karşısında daha az zaman geçirmelerini, sağlıklı beslenmelerini ve sigaradan uzak durmalarını öneriyoruz” dedi.
Her 100 kanserden 5-10’u kalıtsaldır
Erkeklerde en sık görülen kanserler akciğer, prostat, kalın bağırsak, mide ve karaciğerdir; Kadınların meme, akciğer, kalın bağırsak, rahim ağzı ve tiroid kanserine yakalandığını söyleyen Prof. Yeşim Yıldırım, her 100 kanserden 5-10’unun kalıtsal hatalara bağlı olarak geliştiğini belirtti. Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Ailede birden fazla kişide meme, bağırsak veya yumurtalık kanseri öyküsü varsa bu bazı kanser türlerine yakalanma riskini artırıyor. Ancak bu kansere yakalanacağınız anlamına gelmez, sadece riskin arttığı anlamına gelir. Kalıtsal kanserler yani hatalı genlerden kaynaklanan kanserler; Yaşlanma, sigara içme, fazla kilolu olma, düzenli egzersiz yapmama, sağlıklı ve dengeli beslenmeme gibi diğer faktörlerin neden olduğu kanserlere göre çok daha az görülüyor” dedi.
Egzersiz kanser tedavisinin yan etkilerini azaltır
Aktif fiziksel yaşamın hem kanser riskini hem de kanser tedavisinin yan etkilerini azalttığını anlatan Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Araştırmalar kanser tedavisi sırasında fiziksel olarak aktif olmanın tedaviye bağlı yan etkileri azalttığını ve daha hızlı iyileşme sağladığını gösteriyor. Egzersiz aynı zamanda yaşam kalitesinin iyileştirilmesinde, kaygı ve depresyonun önlenmesinde de oldukça etkilidir. Düzenli, hafif tempolu yürüyüşler bile kanser tedavisinin daha sorunsuz ilerlemesine yardımcı olur. “Kemoterapi ve radyoterapi gören hastalar da egzersiz yapabilir” dedi.
Kışın tedavi gören kanser hastalarına öneriler
Kış günlerinin kanser tedavisi gören hastalar için zorlu koşullar yaratabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, tedavilere bağlı olarak kansızlık veya dehidrasyon sorunu yaşayan hastaların da bu etki nedeniyle hipotermiye yani düşük vücut ısısına daha yatkın olabileceğini vurguladı. soğuk havalardan.
Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Ancak soğuk havanın da etkisiyle nöropati gibi yan etkiler daha da belirginleşebiliyor. “Elbette solunum yolu enfeksiyonları, grip ve Kovid-19 bu mevsimlerde hastalar için risk oluşturabilir” dedi. Prof. Dr. Yıldırım, kış mevsiminde tedavi gören kanser hastalarına şu tavsiyelerde bulundu:
- Soğuk havalara uygun giyinmeyi unutmayın. Soğuk havalarda dışarıda olduğunuzda şapka, atkı, eldiven ve sıcak tutan bir palto giyin. Sıcak çoraplar ve eldivenler özellikle nöropatiden muzdarip olanlar için çok koruyucu olacaktır.
- Buzlu koşullarda ilerlemeniz gerekiyorsa, uygun ayakkabılar giyin ve/veya baston veya yürüteç gibi bir hareket yardımcısı kullanın.
- Bağışıklık sistemini desteklemek için taze meyve ve sebze tüketin, zerdeçal, zencefil gibi baharatları da öğünlerinizde uygun miktarlarda kullanın. Bol sıvı tüketin ve evde hazırlayabileceğiniz ıhlamur, nane ve limon içeren taze hazırlanmış kış çaylarını ölçülü olarak içmeyi unutmayın.
- Kalabalık ortamlarda mutlaka maske takın.
- Hangi aşıları yaptırmanız gerektiği konusunda doktorunuzla konuşun.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
